İnsanoğlu dönem dönem farklı felaketlerle karşılaşabilmektedir. Bunlardan korunmanın en etkili yolu ortaya çıkmalarını engellemek olacaktır. Bir deprem, yangın, tsunami veya salgın hastalık gibi doğal felaketlerin ortaya çıkmasını engellemek zor olsa da bilim adamları bu konular üzerinde ciddi çalışmalar yapmaktadır. Diğer taraftan gerçekleşmelerine engel olamıyorsak kontrol altına alabilmeli ya da kendimizi korumak için önlemler almalıyız. Bu noktada ise felaketin zararlı etkilerini azaltmış oluruz. İlerleyen dönemlerde belki deprem ve tsunami gibi felaketlerin bile ortaya çıkmasını engelleyen ya da zarar vermeyecek şekilde gerçekleşmelerini sağlayan teknolojiler geliştirilebilecektir.
Aslında gelir dağılımı eşitsizliğinin de yukarıda bahsedilen felaketlerden çok farkı bulunmamaktadır. Diğerleri bir anda gerçekleşip çok ciddi zararlar verirken gelir dağılımı eşitsizliği yıllara yayılı bir gelişim süreci gösterdiğinden ve dolaylı etkileri nedeni ile pek göze batmamaktadır. Zamana yayılı olması masum karşılanabileceği anlamına gelmemelidir çünkü sonuçları itibari ile diğer felaketlere oldukça benzemektedir. Gelir dağılımı eşitsizliğinin neden olduğu açlık, hastalıklar ve yoksulluk gibi sonuçların diğer felaketlerin sonuçlarından pek bir farkı yoktur. Hatta birçok başka felaket belli bir bölgede etkili olurken gelir dağılımı eşitsizliği küresel bir karakter göstermektedir. Bu yönüyle diğer felaketlerden daha önemli sonuçları vardır.
Bazı bireyler gelir dağılımı eşitsizliğinin mevcut halini bir felaket olarak nitelendirmeyebilir. Ancak hali hazırdaki ekonomik sistemin işleyişinde herhangi bir değişim olmadığı varsayımı altında zamanı hızla ileri sarma imkânımız olsaydı, gelir dağılımı eşitsizliklerinin sebep olacağı çarpıcı etkileri görebilir ve diğer felaketlerden çok da farkı olmadığını anlardık. Çözüm yolu anlamında bakarsak gelirin adaletsiz dağılmasına neden olan yapılanmayı ortadan kaldırma imkânımız yoktur. Ancak tıpkı diğer felaketlerde geçerli olduğu gibi gelir dağılımı eşitsizliklerinde de etkileri azaltacak politikalar üreterek işe başlayabiliriz. İşte bu müdahaleyi yapacak olan Levershare’dir. Levershare daha büyük felaketler ortaya çıkmadan en etkin mücadeleyi yapabilecek akıllı bir organizasyondur.
Kısacası bir felaketten korunmanın en etkili yolu, onu daha ortaya çıkmadan engellemek, bu mümkün değilse kontrol altına almak ve gerekli tedbirlerle kendimizi korumaktır. Gelir dağılımı eşitsizliği bir felakete doğru ilerlemektedir. Yüzyıllar boyunca gösterdiği gelişim süreci ile günümüz dünya ekonomisinin tek egemen sistemi haline gelmiş serbest piyasa ekonomisinin kurallarını değiştirmek ya da yeniden yazmak mümkün değildir. Yapmamız gereken kurallara uygun rekabetçi bir model kurmaktır. O halde geriye kalan tek seçenek bundan korunmanın en etkili yolunu bulmaktır. İşte Levershare bu en etkili yoldur.
Levershare gelir dağılımı eşitsizliklerini ele alırken, bunlara neden olan mekanizmaları kullanmakla birlikte rekabetçi bir şirket olmanın bir adım ötesine geçerek teknolojiye öncülük etmeyi amaçlamaktadır. Dinamik yönü ile hem teknolojiyi hem de ekonomiyi sürekli olarak takip edecek, esnek yapısı ile gelişmelere hızla ayak uyduracak, hiçbir zaman çağın gerisisinde değil mümkünse ilerisinde gidecektir. Ekonomi ve teknolojideki gelişmelerin inanılmaz derecede hızlı ilerlediği günümüzde Levershare, zamanla bu değişikliklerin öncüsü olmayı amaçlamaktadır. Levershare’in gerçek sahipleri olan dünya insanları da ekonomide ve teknolojide söz ve pay sahibi olacak, bu sayede psikolojik de bir denge sağlanabilecektir.
Günümüz modern hayatı her anlamda işlerimizi kolaylaştırmaktadır. Buna neden olan iki temel durum ise teknoloji ve küreselleşmenin gelişmesidir. Teknoloji ile alakalı oldukça fazla açıklamalarda bulunduğumuz için burada küreselleşmeye göz atmayı deneyeceğiz. Bilim adamları dünyanın homojenleşen küresel bir köy haline gelmekte olduğunu ifade etmektedirler. Buradaki homojenleşmek ifadesi özellikle önemlidir çünkü tüm dünya milletleri arasında güçlü bir etkileşim ve benzeşme süreci yaşanmaktadır. Artan uluslararası ticaret, uluslararası finansman, uluslararası lojistik ve uluslararası seyahatler, sosyal medya platformlarının yaygınlaşması gibi birçok neden küreselleşmenin de hızla yaygınlaşmasına neden olmaktadır. Burada dikkate alınması gereken önemli bir detay ise bu gelişmelerin büyük bir kısmının temelinde çok uluslu şirketlerin faaliyetlerinin yer alıyor olmasıdır.
Diğer taraftan hali hazırdaki çok uluslu şirketler için ulusal bir kimlik algısından bahsetmek oldukça zordur çünkü dünyaya yayılı tüm kaynaklardan en etkili şekilde faydalanmanın yanında tüm dünyaya ürün arz etme gibi bir özellikleri bulunmaktadır. Küreselleşmenin bu derece güçlenmesinde en önemli katkının çok uluslu şirketlerden kaynaklandığını kabul etmek gerekir. Bu şirketler ulusal sınırları zorlayarak küresel bir pazarlama politikasını hayata geçirmeyi amaçlamış ve zaman içerisinde tüm dünyaya bunu adeta öğretmişlerdir. Elbette buradaki amaç daha fazla kazanç sağlamaktır.
Tüm bu küreselleşme, ticarileşme ve teknolojik gelişim süreçlerinin birleşerek en büyük katkıyı sağladığı sektörlerin belki de başında finansal piyasalar gelmektedir. Ulusal finansal piyasalar hızla uluslararası piyasalara entegre olmuş ve devasa bir finans piyasası kurulmuştur. Geldiğimiz noktada sermayenin uluslararası alanda hareketi neredeyse tamamen serbesttir. Günümüz finans piyasaları nitelikli işlemciler için sınırsız kazanç firsatları sunan mükemmel bir yatırım alanıdır. Birçok gerçek ya da tüzel kişi bu piyasalarda işlem yaparak önemli kazançlar elde edebilmektedir. Finansal piyasalar içerisinde değişik sermaye sahiplerine ait, farklı amaçlar için kurulmuş yüzlerce banka, aracı kurum, yatırım şirketi gibi organize işlemciler bulunmaktadır. Bu işlemciler büyüyen ve gelişen dünyada ortaya çıkan katma değerin büyük bir kısmını ele geçirerek güçlerine güç katmaya devam etmektedir. Çok net bilinen bir gerçek vardır ki dünya ekonomisindeki büyümenin asıl kaynağı, sayıca oldukça kalabalık olan orta ve alt gelir gruplarının harcamalarıdır. Bu kişilerin harcamaları işletmelerin ve finansal kesimin gelirini oluşturmaktadır. Bu tablo içerisindeki en trajik durum ise bu kişilerin adeta tüketime mahkûm edilmiş olmasıdır. Onların daha fazla tüketmesi üreticiler ve finansal kesimin daha fazla zenginleşmesine sebep olmaktadır.
Anlatılan bu sistem içerisinde bir eksiklik olduğu hemen göze çarpmaktadır. Sayısal olarak üstün, harcama potansiyeli yüksek, dünya ekonomisinin büyümesinde önemli katkısı olan orta ve alt gelir grubuna dâhil bireylerin yatırım yapmasına izin verilmemektedir. Elbette resmi olarak böyle bir yasaklama olmasa da mevcut düzenlemeler ve oluşan yapı bu kişileri tasarruf etmekten ve yatırm yapmaktan uzaklaştırmaktadır. Çok küçük paralarla tasarruf etmenin önemli olmadığı düşünülebilir ancak bu küçük paralardan oluşturulacak büyük bir fonun ne denli önemli etkilerinin olacağı mutlaka değerlendirilmelidir. Kısacası orta ve alt gelir grubundaki kişilere ait bir yatırım fonu günümüz küresel finansal sistemi içerisinde bir ihtiyaçtır, bu ihtiyacı karşılamaya yönelik hizmet sunan bir kurum bulunmamaktadır ve bu boşluğu dolduracak olan Levershare’dir.
Dünya ekonomisinin büyük bir ekosistem olduğunu kabul edelim. Harcamalar yoluyla bu ekosistemin büyümesine asıl katkıyı sağlayan kesim olan orta ve düşük gelirli bireylerin organize bir yatırım hizmeti alamamasından dolayı bu kişilerin yaptığı harcamalar, ilgili alana yatırım yapmış olan varlıklı kişi ya da kurumlara kazanç olarak yansımaktadır. Ancak bu devasa ekosistem içerisinde orta- alt gelir gruplarına ait bir yatırım fonunun varlığı, bu kişilerin harcamalarının kendilerine kazanç olarak geri dönmesine aracılık edebilecektir. Bu fonun büyüklüğü nispetinde kazanç da artacaktır. Bu gerçek Levershare’in ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu açıkça göstermektedir.
Levershare gücünü, dünyanın tamamına yayılı yatırımcılarından alacaktır. Herkes şirkete, bütçesine göre yatırım yapmaya davet edilmektedir. İnsanlar nasıl ki gelirlerini harcama yada tasarruf etme konusunda özgürlüğe sahipse, tasarruflarını Levershare’e veya başka bir alana yatırma konusunda da özgürdürler. Ancak bizim bu noktada ortaya koyduğumuz farklılık teknoloji yatırımları uzmanı bir şirket olacağımızdır. Daha önce ifade edildiği gibi bunun nedeni doğru yatırım yapılması halinde teknolojinin her dönem en yüksek getiriyi sağlama imkânı sunmasıdır. Levershare dünyanın tamamında tanıtım faaliyetleri göstermek suretiyle yeryüzünde yaşayan tüm insanlara en azından bir kez kendini gösterme amacı taşımaktadır. Uygun tanıtım faaliyetleri ile hatırı sayılır bir miktar kişinin yatırım yapmasını sağlayacağımıza dair en ufak bir şüphemiz bulunmamaktadır. Kuruluş aşamasında belirsizlikten kaynaklı önyargılarla karşılaşacağımızı ve bu aşamada insanları ikna etme konusunda bir miktar zorlanacağımızı değerlendiriyoruz. Ancak umutsuzluğa düşmeden, usanmadan, kararlılıkla faaliyetlerimize devam edeceğiz. İlerleyen süreçte Levershare insanlara son derece güvenilir, sağlam, şeffaf, adil ve karlı bir organizasyon olduğunu ıspatlayacaktır. Daha da önemlisi Levershare’e yatırım yapmış ve para kazanmaya başlamış olan insanlar bunu çevrelerinde anlatacaklar ve böylece şirketimiz otomatik bir büyüme patikasına girecektir. Sonuçta dünya çapında yüzbinlerce insan Levershare yatırımcısı olacak ve gerçek bir küresel sermaye elde edilmiş olacaktır. Ancak bizim için bundan daha önemlisi küresel bir sinerji elde etmenin vereceği gücü kontrol etmektir.
Levershare’in başarılı olmasına katkı sağlayacak en önemli etken, oluşturacağı küresel sinerjidir. Bu, Levershare’in en önemli yanıdır. “Bir elin nesi var iki elin sesi var” atasözünün gerçekleşmesine şiddetle ihtiyaç duyduğumuz bir konuda ve zamanda şirketimiz gereken tüm adımları itinayla atmaktadır.
Levershare dünya nüfusunun, ekonomik aktiviteler anlamında çok sınırlı bir öneme sahip niceliksel çoğunluğunu organize ederek niteliksel bir üstünlük sağlama hedefi taşımaktadır. Günümüz teknolojik ortamı, küresel dünyası ve insanların değişen alışkanlıkları çerçevesinde bu organizasyonu hayata geçirmek hiç de zor değildir. Serbest piyasa sistemi içerisinde şu zamana kadar, daha adil bir gelir dağılımı sağlama amacıyla üretilen politikalar, her kim tarafından uygulanmış olursa olsun işe yaramamıştır. O halde bu zamandan sonra, bu sorunla ilgili endişe duyan herkesin birlikte hareket etmesi artık bir zorunluluktur. Birlikten kuvvet doğduğunu unutmamalıyız.
Diğer taraftan finansal sistem içerisinde büyük oyuncuların daha etkin spekülasyonlar yapmak suretiyle oransal olarak da daha yüksek kazançlar elde ettiklerini unutmamak gerekir. Levershare’in öncelikli muhatap olarak aldığı kitle, mevcut geliri itibari ile küçük bir miktar tasarruf etme imkânı olan kesimdir. Bu kişilerin kendi başlarına finansal piyasalarda işlem yapmak istemeleri halinde karşılaşacakları riskler oldukça fazladır. Ancak Levershare onlar adına profesyonel bir ekiple en yüksek kazancı sağlayacak alanlara yatırım yapacaktır. Bireysel küçük yatırımcılar çok başarılı işlemler yapma yetenek ve bilgisine sahip olabilirler. Ancak büyük bir fonun sahip olabileceği kendi kendini koruma (hedge etme) imkânı çok daha büyük bir ayrıcalıktır. Bunu basit bir örnekle ıspatlamak gerekirse, bankaların vadeli mevduata ödedikleri faiz oranına bakmak yeterli olacaktır. Dünyanın neresinde olursa olsun bankaların yüksek tutarlı vadeli mevduatlara önerdikleri faiz oranları düşük tutarlı olanlara önerdikerlinden daha fazladır. Bu itibarla bireysel küçük yatırımcılar elbette kendileri istedikleri yatırımı yapma konusunda özgürdürler ancak Levershare’in bir parçası olmanın onlara sağlayacağı ayrıcalık çok daha fazla bir kazanç sağlayacaktır. Yani Levershare’e yapılacak olan bir yatırımdan elde edilecek getirinin bireysel bir yatırımdan elde edilecek olana göre daha yüksek olacağı açıktır.
Buraya kadar anlattığımız organizasyonun bile başlı başına önemli bir potansiyel taşıdığını ve başarı ihtimalinin oldukça kuvvetli olduğunu düşünüyoruz. Ancak Levershare’in yapacağı bunlarla sınırlı değildir. Günümüz dünyası bizlere çok değişik kazanç fırsatları sunmaktadır. Sahip olacağımız küresel sinerjinin gücü sayesinde modern hayatın sunduğu tüm kazanç fırsatlarını kullanarak gelir elde edeceğiz. Bunu bir örnekle açıklamak daha net anlaşılmasını sağlayacaktır. Günümüzde birçok insan akıllı telefon ya da bilgisayar kullanmaktadır. Örneğin Youtube’dan video seyretmeyen insan sayısı yok denecek kadar azdır. Ancak bu videoları seyreden kişiler bu eylemleri karşılığı herhangi bir gelir elde etmezken vidoları arz eden kişiler önemli kazançlar elde edebilmektedir. Yeni bir iş kolu olarak adından sıkça söz edilmeye başlanan Youtuber’lık Levershare için de önemli bir kazanç fırsatı olarak kullanılacaktır. Kaliteli videolar çekerek bunları Youtube’a yükleyecek, takipçi ve yatırımcılarımızın bu videoları seyretmesini sağlayacak, buradan elde edeceğimiz geliri ise yine onlara dağıtacağız. Bilindiği gibi Youtuber’ların elde ettiği gelir videonun izlenme sayısına bağlı olarak artmaktadır. Dünya çapında kuracağımız büyük bir organizasyon sayesinde Youtube’u önemli bir gelir kapısı olarak kullanabiliriz. İşte bu faaliyet tam olarak sinerjinin gücünden faydalanmak olacaktır ve yatırımcılarımız sadece video seyrederek para kazanacaktır. Bu noktada gözden kaçırılmaması gereken ayrıntı ise yatırımcıların Youtube gelirlerinden pay alabilmeleri için tek şartın Levershare’e en az 5 dolar yatırmış olmalarıdır.
Çağdaş para kazanma tekniklerini kullandığımız tek alan elbette Youtube olmayacaktır. Daha farklı alanlarda da parlak fikirlerimizi hayata geçirerek insanlara küresel sinerjinin gücü sayesinde nasıl para kazanabildiğimizi ıspatlamayı ve kısa sürede önemli bir büyüme rakamına ulaşmayı hedeflemekteyiz.