Levershare kendine has bazı özellikleri ile gerçek bir dünya sermayesi oluşturmayı, sürekli geleceğe ve büyümeye odaklanarak uzun vadede dünyanın en büyük yatırım fonlarından birisi olmayı hedeflemektedir. Bu itibarla dünya üzerinde nasıl bir ihtiyaca hitap ettiğinin, kendisini diğer kurumlardan ayrıştıran yönlerinin, vizyon ve misyonunun iyi anlaşılması gerekmektedir.
Levershare gelir dağılımı eşitsizlikleri ile mücadele etme amacı taşıyan bir şirkettir. Gelir dağılımı sorunu ise yüzyıllardan beri birikerek bu güne gelen bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle ve öncelikle kabul edilmelidir ki elimizde bir sihirli değenek yoktur ve bu sorunu kısa vadede çözmek mümkün değildir. Levershare uzun vadeye odaklanan bir şirkettir. Bu noktada neden uzun vade ve uzun vadede başarı imkânının bulunup bulunmadığı soruları akıllara gelebilir. Dünya finans sistemi içerisinde birçok kurum faaliyet göstermektedir. Bunlar arasında bir grup vardır ki en belirgin özelliklerinden birisi uzun vadeye odaklanmalarıdır. Bunlar Ulusal Varlık Fonları’dır. Ulusal Varlık Fonları uzun vadeli yatırımcı olma yönleri ile kriz dönemlerinde bile en yüksek performansı gösterme ve hatta kriz yaşayan diğer kurumlara sermaye desteği sağlama yönleri ile ön plana çıkmaktadırlar. Ancak Ulusal Varlık Fonları nispeten durağan bir yapıya sahiptir. Yani olaylar ortaya çıktıktan sonra harekete geçen ya da gelişmelere karşı tepkisiz kalan bir özelliği vardır. Bunun nedeni ise devlete ait olmalarına ve gerçekten bugün ihtiyaç duymadıkları bir geliri az da olsa artırarar gelecek kuşaklara aktarma amacı taşımalarıdır.
Levershare uzun vadeli yatırımcı olma yönü ile Ulusal Varlık Fonlarına benzemektedir. Ancak izleyeceği portföy yönetim stratejisi ve proaktif davranışı ile farklılaşmaktadır. Şöyle ki Ulusal Varlık Fonları getiri potansiyelini ön plana almaksızın uzun vadede sürekli gelir elde edebilecekleri büyük işletmelere yatırım yapmayı tercih etmektedir. Bu özelliklerine rağmen çönemli karlar sağladıkları ve büyüdükleri açıktır. Oysa Levershare’in asıl yatırım alanı teknolojidir. İç organizasyon yapısı; yeni gelişen, değerli ve yatırım yapmaya değer teknolojileri daha yayılmadan tespit edecek ve şirketimiz bunun ilk yatırımcısı olacaktır. Bu yönü Levershare’i diğer tüm yatırım fonlarıdan da ayıran yönüdür. Geleneksel endüstri kollarına yatırım yaparak yüksek karlar sağlama imkânı bulan birçok finansal kurum vardır. Teknolojiye yatırım yapmak ise başlı başına uzmanlık gerektirir ve Levershare bu konuda tek finansal kurum olarak tüm dünyaya hitap edecektir.
Levershare mantık olarak tabana yayılı gerçek bir dünya sermayesi oluşturma fikrine dayanmaktadır. Şurası bir gerçektir ki dünyaya yayılı bir şekilde varlığını sürdüren ve gelir dağılımı konusunda endişe duyan milyarlarca insan, kurum ya da devlet vardır. Ancak bunlar birbirinden habersiz ve dağınıktır. Levershare bu kişilerin bir araya gelmesini ve tek bir organizasyon çatısı altında birleşmesini sağlayacaktır. Şirket dünyanın her neresinde varlığını sürdürürse sürdürsün milyarlarca gerçek ve tüzel kişiye açıktır ve herkese eşit mesafededir. Levershare bir ya da birkaç tane varlıklı kişiye ait büyük bir yatırım fonu değil, milyarlara varan yatırımcısı ile dünyanın en büyük yatırım fonu olmaya adaydır. Bu nitelikleri ile Levershare dünya üzerindeki en etkili sinerjiyi de kuracaktır.
Dünya üzerinde birçok farklı özel şirket, devlet kurumu ve bireysel girişimci birbirinden bağımsız bir şekilde araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunmakta ve yeni teknolojilerin hayata geçmesine öncülük etmektedir. Yoğun teknolojik yeniliklerin yaşandığı günümüz dünyasında bu faaliyetlerin de birbirinden kopuk ilerlediği görülmektedir. Bu noktada fikri mülkiyet, patent ve marka hakları alanında faaliyet gösteren kuruluşların varlığı önem arz etse de bu kuruluşlar yeniliğin ticari yönü hakkında herhangi bir çalışma yapmamaktadır. Levershare dünya üzerinde sürekli yapacağı bilimsel taramalar ile elde edeceği teknolojik yenilikleri şirket bünyesinde değerlendirecek ve bunların potansiyel katma değeri yüksek olsun olmasın hepsinden bir teknolojik veri bankası oluşturacaktır. Yeniliklerin sahibinin tüm hakları korunacak olmakla birlikte bu kayıtlar ihtiyaç duyan kişilerin erişimine sunulacaktır. Bu hizmetin sağlayacağı bazı avantajlar vardır: Öncelikle herhangi bir proje üzerine çalışan bir kişi, aynı konuda dünyanın herhangi bir yerinde yapılan başka bir çalışmanın olup olmadığını kontrol edebilir ve gereksiz emek, zaman ve para israfını önleyebilir. İkinci olarak bazı projelerin geliştirilmesi konusunda küresel bir işbirliği imkânı doğabilir. Üçüncü avantajı yatırım yapmayı düşündüğü alanla ilgili araştırma yapmak isteyen diğer yatırımcılar tek elden daha düzenli bir şekilde zengin bir bilgiye erişebilirler.